13 Aralık 2013 Cuma

Kanser ve Tursu




Turşuyu bilmeyenimiz yoktur... Ülkemizde yetişen her çeşit sebzeden ve meyve de dahil olmak üzere, çeşitli türleri yapılmakta. Turşunun sağlığa ne derece faydalı olduğunun bilincinde olup olmadığımız ise tartışılır bir konu. Halbuki turşunun kanser başta olmak üzere her türlü hastalığa doğal bir şifa olduğu söyleniyor. Turşu suyunun iştah açtığı bir gerçek, fakat kg aldırmadığı da bir gerçek. Buyüzden diyet olarak tüketilmesinde de sorun yok, aksine çok güzel... 

Kanser, ülser ve grip gibi, 10'a yakın hastalığa iyi geldiği söyleniyor. İçerisindeki asitten dolayı da midenin düşmanı değil, dostu olduğu söyleniyor. Soğan, sarımsak,enginar, elma, armut, kiraz, vişne, kozalak, salatalık, fasulye, biber, domates, ayva gibi hem ülkemizde üretilen hem de yurt dışında ithal edilen sebze ve meyvelerden imal edilen turşunun her çeşidinin sağlık açısından çok önemli işlevlere sahip olduğunun söylüyorlar. Ee öyleyse bu durumda turşu sevilmez mi? :)


26 Ekim 2013 Cumartesi

Hangi Kansere Karsi Hangi Bitki Etkili?

Hangi kansere karşı hangi bitki etkili? birkaç başlık;
• Aloe vera; yapılan çalışmalar sonucunda bağışık sistemini düzenleyici, iyileştirici etkilerinin bulunduğu ortaya çıkmış. Ayrıca cilt kanserlerine karşı da yararlı olabileceği düşünülüyormuş.
• Arı poleni;, akciğer kanseri, beyin tümörü, lösemi, malign, melanom, meme kanseri, kalın bağırsak kanseri, prostat kanserinde etkiliymiş. Akciğer kanserine karşı da koruyucuymuş.
• Biberiye; akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri, cilt kanseri, meme kanseri ve lösemiye karşı koruyucuymuş.
• Karayılan otu; prostat kanserinde etkiliymiş.
• Brokoli; idrar yolları ve idrar torbası, meme kanserinin tedavisinde etkiliymiş ve aynı zamanda bu kanserlere karşı da koruyucuymuş.
• Buğday çimi; meme kanserinde etkili olduğu ortaya çıkmış.

• Cezayir menekşesi; çeşitli kanserler, löseminin ve lenfomanın tedavisinde yardımcıymış. (Ancak, doktor kontrolü dışında kullanılmaması gerektiği söyleniyor. Oyüzden, zararlı yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır.)
• Çemenotu; kalın bağırsak kanseri, kemik, karın zarı, meme kanseri ve löseminin tedavisinde etkiliymiş.
• Çörekotu; akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, karın zarı, lösemi, lenfoma, meme, pankreas, prostat, yumuşak doku kanserlerinin tedavisinde yardımcı.
• Devedikeni; akciğer, baş ve boyun, idrar torbası, idrar yolları ve kalın bağırsak, ile prostat kanserine karşı etkiliymiş.
• Dut; kanser hastalarına destek takviye gıda olarak kullanılmasının faydalı olduğu söyleniyor. Bildiğimiz beyaz dur, kara dut ve kırmızı dut, yüzyıllardır geleneksel Çin ve Japon tıbbında kullanılıyormuş.
• Ekinezya; pankreas kanseriyle kalın bağırsak kanserlerinde etkiliymiş.
• Greyfurt; kansere karşı koruyucu etkisi var. Ancak son yıllarda yeni anlaşılan greyfurt-ilaç etkileşimleri unutulmamalı.
• Isırganotu; prostat kanserinde etkili olduğu söyleniyor.
• Karahindiba; karaciğer, kalın bağırsak, melanom, malign, lösemi, rahim ve meme kanserinin tedavisinde etkili olabileceği düşünülüyormuş.
• Keten tohumu; malign melanom, kalın bağırsak, meme ve prostat kanserinde etkili.
• Kızılcık; akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, meme, prostat, yemek borusu ve yumuşak doku kanserlerinde etkili.
• Ökseotu; baş-boyun, karaciğer, karın zarı, meme kanseri ve akciğer kanserlerinde etkili olduğu söyleniyor.
• Sarımsak; meme kanserinde etkiliymiş. Ayrıca mide ve kalınbağırsak, prostat kanserlerine karşı koruyucu etkisi bulunuyormuş.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Gozleme Tarifi

Selamlar! :) bugün sizlerle güzel bir tarifi paylaşmak istedim. Evlerimizde yapabileceğimiz türden bir tarif bu, görüntüsü bile iştah açmaya yeten ve ne kadar yesek de doyamadığımız bir tarif. :)


Malzemeler
1 adet bayat ekmek

2 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tereyağı
Patatesli harç için:
3 adet patates
3 dal taze soğan
2 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz, karabiber, pulbiber, kimyon,
kuru nane

Kıymalı harç için: 250 gram kıyma

1 adet soğan
1 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz, karabiber, pulbiber, kimyon,
kuru nane

Peynirli harç için:

250 gram beyaz peynir
1 demet maydanoz

Gözleme Yapılışı

Bayat ekmeği ıslattıktan sonra kabuklarıyla birlikte suyunu sıkın. İyice ezip, unu ekleyin. Yoğurup, yumuşak bir hamur elde ettikten sonra hamuru 12 adet küçük parçalara ayırın. Üzerini nemli bezle örtüp, 30 dakika dinlendirin. Patatesli harç için patatesleri haşladıktan sonra küp küp doğrayın. Ayrı bir yerde taze soğanı kıyıp, sıvıyağda soteleyin. Kenara alıp ılınmaya bırakın. Derin bir kaba aldığınız patatese, soğan, tuz, karabiber, pulbiber, kimyon ve nane ilave edip, iyice karıştırın. Kıymalı harç için ise ince doğranmış soğanı yağda soteleyin. Kıymayı ilave edip kavurun. Tuz, karabiber, pulbiber, kimyon ve nane ekleyip karıştırın. Peynirli harç için peyniri çatalla ezip, kıyılmış maydanozla karıştırdıktan sonra bezeleri tabak büyüklüğünde açıp, yufkaların yarısına hazırladığınız içlerden koyun. Yufkaların diğer yarısıyla da üzerini örtün. 

Yapışmaz yüzeyli tavada önlü arkalı kızarttıktan sonra da üzerine  tereyağı sürün ve sıcacık bir şekilde servis yapın. Afiyet olsun! ^.^

24 Eylül 2013 Salı

Cilt Kırışıklıklarının Sebebi Sigara

Cilt doktorları tarafından yapılan araştırmalara göre sigara tiryakilerinin cilt kırışıklıkları hiç sigara içmeyenlere göre 5 kat fazlaymış.

Yapılan bazı araştırmalarda ise, sigaranın güneş ışınlarından bile etkili olduğu ortaya çıkmış. Bir sigara tiryakisinin cilt belirtileri soluk, kirli beyaz-gri renkli ve kırışık deri “sigara tiryakisi derisi” olarak adlandırılmaktaymış. Sigara içenlerin sadece %79’unda bu görünüm bulunmaktaymış.

“Sigara tiryakisi yüzü”nün özellikleri şunlardır:
1- Deride incelme, hafif gri görünüm,
2- Alttaki kemik çıkıntılarının belirginleşmesi sonucu çökmüş yüz ifadesi,
3- Kalıcı çizgi veya kırışıklıklar,
4- Derinin hafif turuncu-mor-kırmızı renk alması.
Bir sigara tiryakisi yüzü 70 yaşın üzerindeki kadınların yüz yapısı ile aynıymış. Sigara içenlerde kırışıklık erken yaşta başlarmış. Kırışıklık oluşumu bir yılda içilen sigara miktarı ile doğru orantılı olup, sigaranın kırışıklık yapıcı etkisine kadınlar daha fazla duyarlılarmış. Nikotin ve sinir sisteminin uyarılması sonucu gelişen damarlardaki daralma, dokuların oksijenlenmesin de azalma, pıhtılaşmada artış, kolajen depolanmasında azalma, kırışıklık oluşumunu kolaylaştıran etkenlermiş.

Sigaranın deri üzerindeki etkilerini açıklayan faktörler ise şunlarmış:
1- Direk toksik etkisi: Sigara içenlerde derinin neminin azalmış olması, onun toksik etkisine bağlıdır.
2- Mekanik faktörler: Kırışıklığın şeklini belirlemede önemli olan sigara içerken kullanılan yüz kaslarıyla ilgili olarak dudak çevresinde; tek taraflı içenlerde aynı tarafta kırışıklık görülmesi veya kazayağı kırışıklıkları gibi kırışıklıklar ortaya çıkar.
3- Genetik faktörler: Bütün sigara içenlerde “sigara tiryakisinin yüzü” görünümü olmadığı gibi genetik faktörlerin rolü de düşünülmektedir.
4- Sigara içenlerde vücudun güneş görmeyen yerlerinde derideki elastik tabakanın , sigara içmeyen aynı yaş grubundakilere göre daha kalın ve parçalı olduğu gösterilmiştir. Derideki kronik oksijenlenmenin azalması, kollajen sentezini düşürerek belirgin kırışıklığa neden olmaktadır.
5- Sigara damarlardaki daraltıcı etkisiyle deride gri ve esmer renklenmelere sebep olur.
6- Sigaranın kısırlık, erken menopoz ve adet düzensizlikleri gibi anti-östrojenik etkilerinin varolduğu bilinmektedir. Östrojenin deri üzerindeki fizyolojik etkileri menopoz sonrası dönemde de açıkça ve sıkça görülmektedir. Sigara kullanımı özellikle de kadınlarda deri kuruluğuna ve kırışıklığa sebep olmaktadır.
7- Sigara kullanımı A vitamini seviyesini azaltır, dolayısıyla hücrenin dış etkenlere karşı sağladığı korunmayı azaltıp, ciltteki kırışıklıkların oluşumunu kolaylaştırırmış.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Bunlari biliyor musunuz?


Bunları biliyor musunuz?


-Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu

-Çakmağın kibritten önce bulunduğunu

-Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyeceğini (Mmmmh!!:)

-İdrarın zifiri karanlıkta parladığını

-Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini

-Hapşırmayı engellemeye calışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin 

yırtılabileceğini ve ölebileceğini

-Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini

-Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne 

bakamadıklarını

-Dünya nüfusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını

-Farelerin ve atların kusamadıklarını

-Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu

-1 saat süreyle kulaklıkla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırdığını

-Bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasının, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını

-Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını


Biliyor muydunuz? 



11 Eylül 2013 Çarşamba

Biten Sarz Sorunu


Yolda telefonunuzdan veya mp3 çalardan müzik dinler misiniz? Ben müziksiz duramam! Hele bir de yol uzunsa, müzik en iyi yol arkadaşı oluyor çoğu zaman. Buyüzden müziksiz duramıyorum ben şahsen. Ya kitap olmalı yanımda okuyabileceğim ya da müzik dinleyebilmeliyim... ama velakin şu şarz sorunu da olmasa daha süper olacak. Müzik dinlerken azalan veya biten şarzın sebebi varmış ve bakın neymiş; 

Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiliyormuş. Radyo açıkken, sesin kapalı olması veya sesin sonuna kadar açık olması durumları arasındaki fark radyonun, telefonun veya mp3 çalar materyallerinde, pillerin ömürlerinin kısalmasına neden oluyormuş. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım %30 artmaktaymış ve bu da şarzın süresini kısaltıyormuş. Bu durum aynı şekilde pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, telefon, teyp, mp3 çalar vb. için geçerli olan bir durummuş.


28 Ağustos 2013 Çarşamba

Ilginc Bir Bilgi


Birgün nette gezinirken ilginç bir yazıya rastladım. Yazıda kedilerin ıslanmaktan, yani sudan hoşlanmadığı ama aslında çok iyi birer yüzücü oldukları yazıyordu. Suya girmemelerinin sebebi ise hava soğuk olduğu için veya tembelliği sevmeleriymiş. Mesela bir kedi ne kadar evcil de olsa, balıkların yanında fareye ve kuşlara olan ilgisi atalarından kalmaymış. Kediler taa eski zamanlarda evcilleştirilmeden önce Mısır'da bulunan Nil nehrinde balık, kuş ve kurbağa avlayarak yaşarlarmış.  İşte atalarından kalan miras bu zamanlardan geliyor. Kedilerin sütü sevmelerinin sebebi ise Mısırlı kedi bakıcılılarının kedileri ekmek ve süt ile beslemesinden kaynaklanmaktaymış... :)









Çok tatlı ve güzeller değil mi? :)


16 Ağustos 2013 Cuma

Neler Tuketiyoruz

Yeniden merhabalar! :)
Besinlerin canlılar için değerini hepimiz az-çok biliyoruz. Üstelik bu değer de her canlı için değişkenlik gösteriyor. Mesela bir kedi pekmez yemez, bir inek yaprak sarması yemez ama ot yer. İnsanlar ise her otu yiyemez, gibi... Tükettiğimiz besinlerin hem ruhumuza, hem de vücudumuza kattığı anlamlar vardır. Sağlıklı kalabilmemiz için gerekli olan bütün vitaminleri yine yediğimiz besinlerle sağlarız.
Brokoli
Daha birkaç sene öncesinde brokoliyi tanımıyorduk ama zengin vitamin ve mineraller sayesinde vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılayan zengin içerikli besinlerden bir tanesi.

Karpuz
Karpuzun serinletici etkisi vardır, bir de bunu buz dolabında soğumuş halde düşünün. Sıcak hali bile serinlemeniz için etkilidir. Vitaminlidir de.

            
Ceviz
Özellikle saçlarınızın kolay ve sağlıklı uzamasını sağlayan ceviz, önemli bir protein kaynağı.

Armut
Armutun faydalarından pek bahsedildiğini duymadım ama boşaltım sistemi için çok faydalı olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Özellikle de ileri derece kabız vakası da olsanız, bir tane armut sizi düşmüş olduğunuz o zor durumdan sıkıntısız bir şekilde kurtaracaktır.

Fındık
Günde bir avuç fındık cildi güzelleştirir, fakat fazlası alerjisi olanlara sivilce yapabilir. İçerdiği yağ sayesinde enerji yapıcıdır, halsizseniz bir avuç fındık size çok iyi gelecektir.

             
Domates
Domatesin yıllardır kan değerlerimize etkisi olduğu söylenir, öğledir de zaten. A vitamini açısından zengin olan domates, içerdiği yararlı asitlerle vücudumuzun sıkı kalmasını sağlarken erken yaşlanmayı önleyici etkiye de sahipmiş. :)

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Bazi insanlar


Hani bazı insanlar vardır, aynı kandan olmadığımız halde bizi her ne pahasına olursa olsun severler ve hatalarımıza rağmen bizi benimseyip öyle kabullenirler. Bazı insanlar da vardır ki bizin canımızdan, kanımızdan olduğu halde bize yedi kat elmiş gibi davranıp, en ufak hatamızda kırarlar, yok ederler bizi. İşte etrafımız böyle insanlarla çevrilidir her zaman, bir bakmışız "aa yok o öyle şey yapmaz" dediğimiz insan neler neler yapıyorken görüveririz herşeyi ve o an koca bir şok geçiririz.

Atalarımız da buyüzden demiş ya zaten ummadığın taş baş yarar diye... o kadar da güzel bir betimleme ve his ancak bu kadar gerçekçi olabilir, bu kadar hissettirebilirdi. Kafamızı taş yarsa, o an verdiği acı hissi belki geçer ama yüreğimize aldığımız darbeler oraya kazınır. Durum böyleyken ummadığımız birini bizi severken buluruz. Fakat en güzel olanı budur aslında, bizi sevmeyeni sevip acı çekeriz ama seveni sevmeyiz. Zıt kutupların çekim yasası gibi işler bazen de...

Hayatın bazen bir mıknatıs olduğunu düşünürüm mesela. Biz o mıknatısa hangi kutbumuzu gösterirsek o da bize o şekilde karşılık verir sanki. Olumlu düşündüğümüzde "+" olsun, bizi kendine çeker,"iyi düşün iyi olsun" sözü gelir akla. Olumsuz düşündüğümüz de "-" olsun mesela, dünya da bizi kendinden iter. "Düşenin dostu olmaz" sözü burada beliriverir. Bu yazı da dünya gibi karşık oldu ya neyse, hayatın kendisi karışık değil midir zaten? ;)

işte böyle bir dünyada yaşıyorken biz insanların da karışık duygular içerisinde olması saçma olmasa gerek. Hayatın bizi güzel kalpli, iyi insanlarla karşılaştırması dileğiyle... ve öyle insanları bulduğumuzda hiç kaybetmemek, kıymetlerini bilip daima sevip sevilmek dileğiyle... :)

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Yasli Yalniz Adam

          

           Ilık bir sabaha göz açmıştı yaşlı adam, yalnızdı yine her zamanki gibi... Uyanır uyanmaz elini, yüzünü yıkadı. Dışarda esen ılık rüzgarın vuruşuyla titrettiği ağaç yapraklarının hışırtı seslerine tanık oldu. Camı açtı, dışardaki ılık rüzgar birden eve doluverdi. Yaşlı adamın en sevdiği mevsimdi yaz mevsimi. 

Dışardaki kavurucu sıcaklığın yanında esen ılık rüzgar, "haydi! dışarı çık" diye çağırıyordu adeta. Fakat yaşlı adamın sıcakta dışarı çıkmasını doktor yasaklamıştı, kalp hastasıydı adamcağız. 

          Sıyırdığı perdenin ardından seyrediyordu herşeyi. Bir yandan da radyoda söylenen bir şiire kulakları takılıyordu. Şiir aynen şöyleydi:

Adı Yalnızlık

Gölgen gibidir yalnızlık 
Gecenin işsizliği karanlığı gibi boş ve soğuk 
Sarılırsın ararsın tutamazsın 
Yoktur çaresi 

Adı yalnızlık 
Yazılmıştır bir kere 
Yiğit olsan da büker bileği 
Cesur olsan da sızlatır yüreği 

İçindedir sevgi, 
İnsanıntek dileği 
Ateşten gömlek misalı 
Sevgi sevgi sevgi.


Yaşlı adama yalnızlık çok zor geliyordu...


17 Temmuz 2013 Çarşamba

Cemal Safi'den...

  • Her gün önüne gelen kızla yatma hayali kuran gençlerin, evleneceği zaman bakire kız beklemesinin mantığı çözülememiştir.
  • Erken yatana tavuk, Çok çalışana inek, Aklını kullanana çakal, Kıskanmayana domuz denilen bi ülkede insan olmak çok zor.
  • Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim.Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.
  • Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka!
  • Tiryaki gönlümde olmasın kuşkun...Tek sana müptele...tek sana düşkün... Ardından bir ağıt yakalım aşkın...Adını elveda koyalım gitsin...
  • Hüzün adres değiştirir zamanla Benden geçer sana göçer Sevdiğim...
  • Hiç şansın kalmadı dönsen de geri Yitirdin verdiğim bütün değeri Aşkına emanet ettiğim yeri Bu kadar kırmasan ne kaybederdin?
  • Mecnun etsin de beni, mecbur etmesin allah; Dönmem insan yerine koyulmadığım yere.
  • Yakışmıyor cepheyi terk edişin, mert dayanır namert kaçar sevdiğim...
  • Bir bayanın ağzından 'Ne istiyorsan onu yap' cümlesi çıktıysa, 'Nede olsa burnundan fitil fitil getiririm' anlamına gelir.
  • Al götür eskici ne resmi kalsın Ne yüzü,ne izi, ne ismi kalsın Onsuz da gülmeye değer bu dünya Onsuz da görmeye değer her rüya.
  • Vurduğun her yerden gül biter sanma. Sen beni ilk defa yaralamadın. Ben sana kul köle olurdum amma. Sen bana bir günlük yar olamadın.
  • Sevgisiz evlilik hatadır bence; ya hekime ya hakime götürür. Bir kez daha düşün imzadan önce;aşksız nikah nikahsız aşk getirir!
  • Merhamet olmazsa kalp kiracında, Tahtın da kurtarmaz seni tacında.. Bir kara sevdanın darağacında, Seninde ipini çeken bulunur.

16 Temmuz 2013 Salı

Burcların En'leri!

Burçların da özelliklerine göre meziyetleri varmış.. Peki siz hangi burçsunuz? mesela ben kova! :)


 

En çapkın burç: Yay, Terazi
En kırılgan burç: Yengeç, Balık
En gizemli burç: Terazi, Başak
En kıskanç burç: Yengeç, Akrep
En farklı ve sevecen burç: Kova
En hareketli burç: İkizler, Yay
En duygusal burç: Balık, Yengeç
En ciddi ve disiplinli burç: Oğlak
En cesaretli burç: Aslan, Koç
En girişimci burç: İkizler, Boğa
En sportmen burç: Koç, Yay
En iyi müzisyen: Başak ve Terazi
En güvenilir burç:Oğlak ve Koç
En havalı burç: Balık ve Yay
En iyi eş olabilecek burç: Yengeç, Boğa



11 Temmuz 2013 Perşembe

Beynimizi Kullanma Kilavuzu!


361902-3-4-98d54

Türkiye’de kişisel gelişim kültürünü yaygınlaştırmak için kurulan KİGEM, 13-19 Mart tarihlerini, “Beyin Haftası” olarak kutlamaya başladı. Dünyanın 67 ülkesinde de bu tarihler beyin haftası olarak kutlanıyor. İşte “Beyin kullanma Klavuzu”ndan beyninizi doğru kullanmanın çarpıcı yolları…
1- Beyin açık havadayken ve ayaktayken daha iyi çalışır. İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız, “volta atmayı” deneyebilirsiniz.
2 - Yürürken kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor. Önemli kararlarınızı açık havada, kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz?
3- Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip, kullanabilirsiniz. Sözlük okuyabilirsiniz. Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.
4- Zihinsel jimnastik /antrenman yapın. Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz. Satranç gibi akıl oyunları oynayın.
5 - Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer elinizle taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin. En azından bir günlüğüne televizyon kumandasını sık kullanmadığınız elinizde tutun.
6 - Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun. Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin!
7 - Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın. Estetik algınız, gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.
8 - Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin. Beyin otoriteleri tarafından klâsik müziğin zekâya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.
9 - Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekillenir. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.
10 - Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, beyin ve düşünce kapasitesini artırır.
11 – İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Çok uyuyorum diye üzülmeyin. Einstein‘in günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor. 24 saati geçen uykusuzluk beyinde sarhoşluğa benzer bir etki yapar.
12 - Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2′sini oluşturduğu halde, vücuda gelen oksijenin yüzde 25′ini tüketir. Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir. Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.
13 - Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.
14 - Kullanılmayan organ körelir. Sürekli televizyon seyrederek beyninizi “düşük viteste çalıştırmayın.
15 - Beynin en tehlikeli yanı “ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken “acaba heyecanlanır mıyım?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.
16 - Beyni yoran monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.
17 – Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna “sihirli sayı” kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz “servis dışı” olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken “kafadan “ değil, tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kâğıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.
18 - Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Fiziksel zindelik, zihinsel zindelik getirir. Uzun süre hareketsiz kalmak, zihni de hareketsizleştirir. Spor yapmaya, fazla kilolarınızdan kurtulmaya özen gösterin. Yeterince su için. Çünkü, insan beyninin yüzde 78′i su ile kaplıdır
19 – Ders çalışırken ilk öğrenilenler, son öğrenilenler, sık tekrarlananlar ve ilginç bulunanlar en çok akılda kalanlardır. Dersleri kısa aralar vererek çalışmak akıllıca bir harekettir.
20 - Bu hafta kafanızı nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla düşünün. Unutmayın, beynimizi daha iyi çalıştırmak için kullanacağımız organ yine beynimiz! “Aklınızı “başınıza” toplayın ve kullanın.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Bir yogurt gelenegi : Kes Peyniri

kes-peyniri
Ülkemizin bazı yörelerinde kurut olarak da bilinen keş, süzme yoğurttan yapılan oldukça sert bir peynir çeşididir. 

Keş yapmak için yoğurt bir tülbente konup iyice süzülür. Daha sonra bir ağırlığın altına konarak içindeki suyun tamamen çıkması sağlanır. 

Elde şekil verildikten sonra kuruması için güneşe bırakılır ve tamamen sertleşinceye kadar bekletilir.

Keşin uzun süre dayanmasını sağlamak için içine bol tuz katılır. Keş, yüksek oranda protein ve kalsiyum içerir. Bolu ve civarında keş, şekil olarak daha çok sabun kalıbı formunda yapılır. Yörede ayrıca topaç şeklinde hazırlanıp ‘katık keşi’ olarak adlandırılan başka bir çeşidi de bulunur. Anadolu’nun birçok yöresinde kullanılan keş, genelde rendelenerek tüketilir. 

Bolu çevresinde rendelenip cevizle karıştırılan keş, ev yapımı eriştenin üzerine ilave edilerek yenir. Keş ayrıca tereyağında hafifçe kızartıp, makarnanın üzerine serpilip kullanılır.

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Hesey Sende Gizli

  


Herşey Sende Gizli 
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…
Can Yücel